Sağlık hepimizin ortak meselesi ve de sorunu. Kaybedince anlıyoruz önemini, yokluğunu.
Bilim dünyasında son yıllarda laboratuar araştırmaları kimi hastalıklara yöneldi.
İngiltere’de yeni bir araştırma, akıllı saatlerin Parkinson hastalığını ilk belirtiler görülmeye başlamadan yedi yıl önce tespit etmekte kullanılabileceğini ortaya çıkardı.
Bu araştırma için 103 bin 712 kişinin akıllı saat verileri yapay zeka kullanılarak analiz edildi. Kullanıcıların bir hafta boyunca hareket hızlarını ölçen araştırmacılar, kimlerin Parkinson hastalığına yakalanacağını belirledi.
Şimdi hedef, bunun yaygın bir şekilde erken teşhis için kullanılan bir yöntem haline gelmesi.
Nature Medicine adlı bilimsel bir dergide yayımlanan makalede, başka bilim insanlarının da dünyanın farklı bölgelerindeki akıllı saat kullanıcılarının verilerini benzer bir şekilde inceleyerek bu yöntemi test edebileceğini aktarılıyor.

xxx
Beyinde dopamin eksikliğinin neden olduğu Parkinson belirtileri arasında istemsizce titreme, harekette yavaşlama ve kaslarda esneklik kaybı yer alıyor.
Genellikle hastalık teşhis edildiğinde beyin halen hasar görmüş oluyor.
Adını hastalığı ilk defa 1817’de “titremeli felç” olarak tarif eden James Parkinson’dan almış.
Sinir sistemindeki bozukluktan dolayı Parkinson hastalarının, ilerleyen yıllarda yaşadıkları zorluklar artıyor. Titremeler ve hareketlerin yavaşlamasından dolayı ayakkabısını bağlayamaz, gömleklerini ilikleyemez oluyor.
Binde bir sıklıkla görülen hastalığın etkilerini azaltan ilaçlar var ama; hastalığa çare bulunamadı.
Parkinson’a yakalananlar arasında ünlü isimler de var… Karşımıza kabarık bir liste çıkıyor. Dünyaca ünlü olan bazıları:
Mao Zedung, Adolf Hitler, Salvador Dali, Bülent Ecevit, Aktör Michael J. Fox, pop yıldızı Linda Ronstadt, boksör Muhammed Ali ve Papa 2. Jean Paul.
74 yaşında yaşamını yitiren ABD’li ünlü boksör Muhammed Ali’nin hayatının son 30 yılında Parkinson’la mücadele ettiği biliniyor.
XXX
Sözün burasında bir parantez açalım; BBC News Türkçe’de yayımlanan bir haberdeki detaylara ve araştırmada görev alan bilim insanlarının söylediklerine bakalım:
İngiltere’de nadir genetik hastalıkların teşhis ve tedavisi için 100 bin bebeğin genetik kod haritası çıkarılıyor.
Araştırmaya liderlik eden Dr. Cynthia Sandor, İngiltere gibi halkın yüzde 30’unun akıllı saat giydiği toplumlarda bu yöntemin Parkinson hastalığını erken teşhis etmek için ucuz ve güvenilir bir yöntem olabileceğini söylüyor:
“Sadece bir haftalık verileri inceleyerek yedi yıla kadar ileriyi öngörmeyi başardık. Bu sonuçlardan yola çıkarak hastalığın erken teşhisi için güvenilir bir yöntem geliştirebiliriz.
Bunun hem araştırmaların iyileştirilmesi hem de gelecekte bir tedavi bulunursa hastaların erkenden tedaviye başlaması için kullanılması mümkün.”
Araştırmada yer alan Dr. Kathryn Peall da geliştirdikleri yöntemin Parkinson hastalığı belirtilerini, titreme veya güç kaybı gibi benzer durumların belirtilerinden ayırt edebildiğini söylüyor.
XXX
Yaşanan bir ikileme gelince… İnsanlara belirtiler çıkmadan yıllar önce Parkinson hastalığına yakalanacaklarını söyleyip söylememek.
Dr. Peall, buna kişilerin kendilerinin karar vermesinin doğru olacağı görüşünde.
Türkiye’de konu ile ilgili çok az çalışma var. Ancak hiç yok da değil.
Örneğin Bursa’da Parkinson hastalarını tespitle, tedavi ve eğitim uygulamasının yöntemiyle ilgili bir hazırlık yürütülüyor. Hastalığı sporla asgari düzeye indirecek proje yolda.
Özellikle parkinson hastaları için beklentilere büyük oranda cevap verebilecek boyutta. Şimdiden değişik illerden arayıp alanlar oluyormuş.
Gerçekten de harika. Ve de heyecan verici.
Bursa’da bir benzeri olmayan uygulamanın yapılacağı merkez Nilüfer Kültür Mahallesinde. Davet üzerine gittiğim 3 katlı tesisi işletmeciler İsmail Burak Yiğitdinç ve Uzm. Fizyoterapist Yusuf Ziya Köksal’ la birlikte gezdik.
Bir Parkinson hastası olarak diyebilirim ki; bize düşen de şunu benimsemek, benimsetmek:
Parkinson ‘son’ değil. Yaşanacak güzel yıllar var…
YORUMLAR